Halaç

Halaç

Halaç adı tarih sahnesinde 886 yılından önce çıkmıştır. Daha doğrusu bu onların ilk görünüşleridir.
Taraz'dan Yukarı Barshan'a giden yolun üzerindeki konaklar hakkında bilgi verilirken
Cermiyye (Keşra Bas) denilen yerde Karlukların kışladıklarını,
Halaçların da Karlukların yakınında bulunduğu İbn Hurdadbih tarafından bildirilmiştir.
Daha sonra yine Türk illerinden söz edilirken artık Halaçların Ceyhun Irmağının Horasan
tarafında olduklarından bahsedilir [234].
Demekki, bir kısım Halaç, Taraz'da kalırken önemli bir kütle Horasan'a geçmiştir.
Horasan'dan güneye doğru ilerleyen Halaçlar,
Sistan'a inerek orada yurt tuttular.
Gazneliler ve Gorluların tabiyetine girdikten sonra
Türk Delhi Sultanlığı devrinde de mühim roller oynadılar.
1290 yılında kurulan bu devletin 1320 yılına kadar parlak bir devir yaşamasına sebep oldular [235].

Türkmen: Oğuzlardır. Bunlara bu ismin verilmesinin şöyle bir hikayesi vardır.
Zü'l-Karneyn, Semerkand'ı geçip Türk ülkeleri üzerine yürüdüğü sırada
Türk hükümdarı Su adında biriydi... Hısn-su Balasagun yakınındadır.
Kınık, Salgur, Halaç Türkmendirler [236].

Kaynakça

234. Sümer, s. 40.
235. F.Köprülü, Halaç mad. İA, V/1, s. 112-113; Sümer, aynı yer.
236. DLT (Divan-u Lugat-it Türk), III, s. 304-307; Şeşen, s. 29.

Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları, 2. Baskı (tıpkıbasım), sf: 60,
Türk Tarih Kurumu Yayınları-2013, Prof. Dr. Ahmet Taşağıl